Saf Su Cihazları, Deiyonize Su Cihazları, Distile Su Cihazları, Ultra Saf Su Cihazları, ultrapure.com.tr de: +90 507 120 85 80
Elektrodeiyonizasyon (EDI), saf su cihazları ve saf su sistemlerinde, ultra saflaştırma sürecinde saf suyun elektromanyetik alandan ardışık ve kararlı bir şekilde sıkıştırılarak anyon ve katyonların tamamen sudan ayrıştırılması teknolojisidir.
EDI modülü, iyon değişim reçineleriyle dolu ve iyon değişim membranlarıyla ayrılmış bir dizi bölmeden oluşur. Su, modüle girer ve akışa dik açılarda uygulanan bir elektrik alanı, iyonları reçinelerden ve membranlardan geçmeye zorlar. Bu safsızlık iyonları ortama kalıcı olarak bağlı değildir, bunun yerine drenaja yönlendirilebilen veya geri dönüştürülebilen konsantre akımlarında toplanır. Deiyonize ürün suyu doğrudan kullanılabilir veya daha yüksek su saflığı için daha ileri arıtmaya tabi tutulabilir.
EDI modülü, aslında sürekli olarak elektriksel olarak yenilenen bir iyon değişim yatağı görevi görür. İyonlar reçineler ve katyon veya anyon seçici membranlar arasında hareket ettirildiğinde, H+ ve OH- iyonlarıyla değiştirilirler. İyon değişim reçinelerine bağlanan iyonlar, dışarıdan uygulanan elektrik alanının etkisi altında ayrı bir bölmeye göç eder; bu aynı zamanda reçinelerin rejenerasyon halinde kalması için gerekli olan H+ ve OH- iyonlarını da üretir. Ayrı bölmedeki iyonlar atık olarak atılır.
EDI'nin sınırlamaları, geleneksel iyon değişiminden farklıdır. İkinci senaryoda, ürün suyunun iyonik saflığı esasen reçineler tarafından alınan toplam iyon sayısıyla sınırlıdır. EDI, iyonların maksimum varış hızıyla sınırlıdır. Çok yüksek bir iyonik yük, modülü aşırı yükleme eğiliminde olacaktır. Bu nedenle EDI genellikle ters ozmozdan sonra ve su çok sertse, karbondioksiti gidermek için gaz giderme ile birlikte kullanılır.
EDI sistemlerindeki iyon değişim yatakları, kesikli modda çalıştırılan iyon değişim yatakları gibi egzoz yapmamaları için sürekli olarak yenilenir. Kirlilikler konsantreler aracılığıyla giderildiği için reçineyi birikmez ve tüketmezler. Bir EDI ünitesi, değiştirilmesi gerekmeden önce yıllarca çalışabilir. Bu işlem kullanılarak genellikle >15 MΩ.cm ürün suyu direnci elde edilir. Bu teknoloji, tek kullanımlık saflaştırma kartuşlarına alternatif olarak kullanılabilir. Kartuş değiştirme gereksiniminin ortadan kalkmasının sağladığı pratik avantajlar ve duruş sürelerindeki azalmanın yanı sıra, EDI, ortam boşaldıkça zayıf bağlı iyonları salabilen tek yataklı iyon değişim sistemlerine kıyasla daha tutarlı bir saflık da sağlayabilir. Bir EDI modülündeki daha küçük reçine hacimleri (bir iyon değişim yatağına kıyasla) organik kirleticilerin salınımını da azaltır.
Elektrodeiyonizasyon (EDI), besleme suyundan iyonize ve iyonize edilebilir türleri DC güç kullanarak uzaklaştıran sürekli ve kimyasalsız bir işlemdir. EDI genellikle ters ozmoz (RO) permeatını parlatmak için kullanılır ve geleneksel karma yataklı iyon değişimi (IX) yöntemine akıllı bir alternatif ve etkili bir alternatiftir. Elektrodeiyonizasyon kullanımı, karma yataklı reçine rejenerasyonunda kullanılan tehlikeli kimyasalların depolanması ve elleçlenmesi ihtiyacını ortadan kaldırır. Elektrik, EDI'nin tek sarf malzemesi olduğundan, bu permeat parlatma yöntemi tehlikeli atık akışı oluşturmaz.
Kanıtlanmış, patentli EDI modüllerimiz performansı optimize etmekte, sürekli ürün kalitesini korumakta ve yüksek kontaminasyon-iyon reddi oranına sahip yüksek saflıkta su üretmektedir..
Elektroliz, bir elektrolit çözeltisinden elektrik akımının geçirilmesini ve ardından pozitif ve negatif yüklü yüklerin negatif ve pozitif elektrotlara hareket etmesini içerir. Bu işlem, su moleküllerini etkili bir şekilde ayırır ve elektrodeiyonizasyonun itici gücüdür. Elektrodiyaliz daha sonra hidroksil (OH-) ve hidrojen (H+) iyonlarını elektrolit çözeltisinden ayırırken, elektrodeiyonizasyon elektrodiyalizin sınırlarını aşarak giderek artan voltaj olmadan iyon ayrımına olanak tanır.
Temel işlem şudur: Bir tuzlu su banyosuna daldırılmış iki elektroda bağlı basit bir pil modeli düşünün. Elektrotlara yük verildiğinde, katotta su moleküllerini içeren bir indirgeme reaksiyonu meydana gelir: hidrojen gazı salınır ve OH- iyonları geride kalır. Anotta ise oksijen gazı salınır ve bir oksidasyon reaksiyonunda H+ iyonları geride kalır. Çözeltideki tuz varlığı, elektrotlarda sürekli reaksiyonları kolaylaştırır ve katottan hidroksil iyonlarını, anottan ise hidrojen iyonlarını çeker.
Elektrodiyalizde, elektrik akımı iyonları yarı geçirgen bir membrandan geçirir. Bir EDI sisteminde, yalnızca katyonların (OH- iyonları) geçişine izin veren bir membran katodun yanına, yalnızca anyonların (H+ iyonları) geçişine izin veren bir membran ise anotun yanına yerleştirilir. Merkezi bir bölme artık tuzlu su çözeltisini içerir. Sisteme elektrik yükü uygulandığında ve kimyasal reaksiyonlar gerçekleştiğinde, iyonlar membranlar boyunca merkezi bölmeden kendi elektrotlarına hareket ederek tuz moleküllerinin bileşenlerini ve diğer safsızlıkları geride bırakır.
Ancak elektrodiyaliz sınırlıdır. Su saflaştıkça, sistemin voltaj gereksinimi artar — hatta 600 voltu bile aşar — bu da ark oluşumuna neden olabilir. Elektrodeiyonizasyon, iyon değişim (IX) reçineleri veya iyonik olarak iletken ortamları merkezi bölmeye sokarak bu sorunu çözer. Bu, iyonların yüksek voltaj olmadan merkezi, seyreltik bölmeden kolayca dışarı çıkmasını sağlar.
